19 Ağustos 2011 Cuma

zaman-ı peyderpey

zaman nasıl geçiyor anlamak mümkün mü.. bir bakmışsın bir sene ertesi günmüş gibi geliyor,, geçen sene bu zamana göre ne değişti hayatında, düşüncelerinde diye sorgular durursun.. ama cevabını veremezsin.. değişmediğini söylersin belki de.. ama bu düşünce seni üzer.. çünkü değişmiş olmayı olumlu anlamda gelişmiş olmayı dilersin..
geçen zamanda neler yaptığını düşünürsün, hayatına kimler girmiş, sana ne getirmiş senden ne götürmüş.. bazısına keşke girmeseydi dersin.. bazısına iyiki tanımışım.. halbuki keşkeli cümlelerin artık bir anlam olmadığı gibi, iyi ki de geçirmişim bunları demek çoğu zaman içini daha rahatlatır, yaşanmamışlıklar yerine..
 bazen keşkeler birikir.. artık keşkeli cümleler kurmak istemezsin, dolayısıyla keşkeli cümleler kurmamak için daha temkinli davranmaya çalışırsın elinden geldiğince.. öyle davrandığını hissedersin, mantıklı olmaya çalışırsın.. bazı kararlar alırsın.. sonunda  keşke demek uğruna bile alırsın onları..
hayat sürekli bu şekilde gidecek sanırsın, bilmezsin ki neler yaşayacağını.. 
aşk istersin, yaşamını şekillendirmek istersin, iş istersin, kendine rota çizersin.. bazen ne istediğini bilmezsin, bilmediğin her noktada bocalarsın.. karışırsın..kapanırsın.. susarsın..
sustukların büyür içinde.. beklersin.. sabredersin.. inanırsın..inanmak istersin..dua edersin...

13 Temmuz 2011 Çarşamba

pari pari paris

Temmuz 2010- Paris gezisinden notlar
Geçen yıl eğitim amaçlı Almanya'da kaldım bir süre. Bu süre içerisinde en büyük hayallerimden birisi olan, Paris'i görebilmek hayalini gerçekleştirmek için bayağı bir mücadele verdim. Paris'e japon arkadaşım Aimi ile gidecektik. İnternet üzerinden bir tur buldum. Yerleri, zamanı ayarladım. Gitme vakti gelmişti o romantik- heyecan verici kente.. Rainbow tur otobüsüyle koyulduk yollara- otobüsle o kadar yol çekilir mi diye hiç düşünmedim, hem ekonomikti hem de paris'e hangi koşulda olsa giderdim :)) Zaten otobüste çoğu koltuk boş olduğundan ikili koltukta uzanarak geçirdik geceleri vaktimizi. Daha ilk dakikadan turda bir türk arkadaşa da rastladım. yollar gözümde hiç büyümedi.. ama eyfel kulesini gerçekten görebilecek miyim diye düşünmekten kendimi alamıyordum :) zira hala hayal gibi geliyordu paris'e ulaşmak..

30 Haziran 2011 Perşembe

ilk..

evet.. ilk blogumu burada paylaşmak güzel bir şey olsa gerek.. şöyle ki başkalarının bloglarını okumak, onların düşüncelerine, dünyalarına inebilmek, ve evet kimi zaman kendi düşüncelerini onlarda görebilmek- kimi zaman karşıt fikirlerin varlığıyla kendi düşüncelerini pekiştirebilmek- gerçekten çok zevkli..
başkalarının bloglarını okumak bana yeni şeyler kattığı için, -olumlu veya olumsuz-  ve ben de içimdekileri başkalarına aktarma istediğinde bulunduğum için  yazmaya karar verdim..